Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) Şubat ayı meslek komiteleri toplantısı, KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral, KUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat, Meclis ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Meslek Komitesi Başkanları ve üyelerinin katılımıyla, KUTSO toplantı salonunda gerçekleştirildi.

KUTSO Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Alkış’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Kütahya Valiliği himayelerinde, KUTSO koordinasyonunda, Kütahya Belediyesi, Kütahya Ticaret Borsası, Gediz, Simav, Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgeleri katkılarıyla, Hatay’da 1000 konteynerdan oluşan Kütahya Kardeş Kent kurulmasına yönelik çalışmalar ve yapılan destekler hakkında bilgi paylaşıldı.

KUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Depremin ülkemizin somut bir gerçeği olduğunu hepimiz biliyoruz. Depremi engellememiz mümkün değil ancak depremin etkilerini ve yıkıcılığını en aza indirmemiz mümkün. Bunun için bilimi çözümün ortasına alarak politikalar geliştirmeli, hızlıca aksiyon planları oluşturmalı ve hayata geçirmeliyiz. Bu konuda önlem almadığımız her dakikanın yerine konulamayacak zararlar verdiğini unutmamalıyız. Bireysel olarak almamız gereken tedbirleri de göz ardı etmemeli, bilinçli vatandaş refleksi ile ilerlemeliyiz.

Deprem haberini aldığımız anda Yönetim Kurulumuzla hızlıca toplandık ve neler yapabiliriz diye fikir alışverişinde bulunduk. Hızlıca aksiyona geçerek bir yardım kampanyası başlattık ve en acil ihtiyaçları tespit ederek gıda, barınma, giyecek malzemelerini afet bölgesine gönderdik. Birkaç gün sonra da bölgede görev yapan Sayın Valimiz arayarak bölgede konteyner ihtiyacı olduğunu belirtti. Bu konuda hızlıca organize olduk, kampanyamızı duyurduk.

Kampanyamızdan da kısaca bahsetmek isterim. 10 kentte etkili olan depreme ilişkin ilk hasar tahminlerine göre, bölgede acil barınma ihtiyacı bulunan hane halkı sayısı 4 milyonu aşıyor. 10 ilin konteyner ihtiyacı da yaklaşık bir milyon olarak gösteriliyor.
Yaşanan afetten ötürü Türkiye genelinde AFAD ve İl Valilikleri tarafından gerekli destek çalışmaları için hızlı bir şekilde seferberlik başlatıldı. Biz de KUTSO olarak afetzedelerimizin barınma ihtiyacını giderebilmek amacıyla Kütahya Valiliği himayelerinde, Kütahya Belediyesi, KÜTBO, Gediz TSO, Tavşanlı TSO ve Simav TSO’nun katkılarıyla Hatay’da 1000 konteynerden oluşan kardeş konteyner kent kurma hedefi belirledik. Kampanyamıza bağışlar sürüyor.

Destek olan tüm üyelerimize tekrar teşekkür ediyorum. Sadece üyelerimiz nezdinde değil, Kütahya genelinde ve Kütahya dışından da önemli destekler aldık, almaya da devam ediyoruz, yardım kampanyamız da aynı şekilde devam ediyor.

Ülke olarak bir an önce toparlanmak için, çalışabilen, değer üretebilen kesimin gerekli destekleri alarak üretime devam etmesi gerekiyor. Bununla ilgili görüş ve önerilerimizi hem TOBB’a, hem de gerekli bakanlıklara ilettik.

Kütahya nezdinde depremle ilgili alınacak önlemler için de öncelikle Belediye Başkanımız ile görüş alışverişinde bulunduk. Kütahya’da özellikle kentsel dönüşüm acil bir önem kazandı. Kentsel dönüşümle ilgili, parsel bazında değil, ada bazında değerlendirilmesi, bunun hızla hayata geçirilmesi konusunda Belediye Başkanımızın da son derece kararlı olduğunu gördük. İşyerlerimiz ve yaşam alanlarımız için bunun takipçisi olmak durumundayız. Bu yolla neticeleri daha hızlı bir şekilde alacağımıza inanıyorum.

Afet bölgesinde şu an depremden etkilenen tüm depremzedelerin ihtiyaçlarının giderilmesi için yardımlar ve çalışmalar hızla devam ediyor.
Bununla ilgili önlemler kapsamında, OSB’lerde toplanma alanlarının ayrılması, depremle ilgili malzemelerin, ilk yardım araç ve gereçlerinin depolanması ve çadır kentlerin, konteyner kentlerin kurulması için zeminlerin altyapısının hazırlanarak hazır halde bekletilmesi gibi önerilerimizi de ilgili mercilere ileteceğimizi paylaşmak isterim.

Bundan sonra iş hayatında karşılaşılan sorunları, görüş ve önerilerinizi bire bir olarak sizlerden dinlemeye devam etmek istiyorum. Sizlerin ekosisteminizde karşılaştığınız soru ve sorunlar, birlikte geliştireceğimiz iyileştirici öneriler bölgemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için yol gösterici olacaktır. Tüm bu verileri ilgili mercilere iletmek ve bu konuda hızlı çözümlere ulaşmak için gayret sarf etmek ise bizim size karşı sorumluluğumuzdur.

Sözlerimi bitirirken ülkemize yeniden geçmiş olsun diliyor, yaşadığımız bu acı felaketin yaralarını yine hep birlikte saracağımıza yürekten inandığımı paylaşmak istiyorum. Herkese teşekkür ederim.”

KUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat’ın konuşmasının ardından, KUTSO Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Alkış tarafından komite üyelerinin, yönetmelik gereğince toplantılara katılım durumlarına ve komitelerden iletilen konularda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilerek, ilgili gündem maddelerine devam edildi.

Kurumsal kimlik çalışmaları kapsamında tasarlanan logolara ilişkin bilgi verilerek komite üyelerinin görüşleri alındı. Ayrıca, üyelerin fuar vb. devlet desteklerinden yararlanmasının artırılması amacıyla uluslararası katılım etkinlikleri düzenleneceği bildirilerek, üye işletmelerin KOSGEB veri tabanında, bilgi güncellemesi yapmaları gerektiğinin önemli olduğu duyuruldu.

KUTSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emin Yüce tarafından, 25-29 Nisan tarihlerinde üyelerin katılımıyla düzenlenecek olan Özbekistan ziyareti hakkında bilgi paylaşıldı.

Gündemde yer alan bu bilgilendirmelerin ardından, KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Günaydın değerli meslek komitesi üyelerimiz,
Biliyorsunuz gündemimizde deprem var. Odamız her ne kadar ekonomik ve ticari olarak üyelerimize hizmet etmekle görevli olsa da, görevlerimizin arasında sosyal sorumluluk yükümlülüklerimiz var. Bunların bir parçası olarak Kütahya’da kentsel dönüşümün mutlak surette hayata geçirilmesinin sizler gibi kanaat önderleri tarafından dile getirilmesi ve kentsel dönüşümün gerçekleşmesinin sağlanmasında önemli katkılarınızın olması bekleniyor.

Uzun yıllar önce, sanıyorum 1999 Sakarya depremi sonrasında İsviçreli bir bilim heyetinin açıkladığı, okuduğum bir bilgi var onu hatırladım.

Derler ki, dünyayı iyi tanımak lazım, dünya aslında taştan topraktan yapılmış bir kütle değil, derinliğine indiğinizde çok değişik şeyler göreceksiniz, mesela;

Lav var, zaman zaman yanardağlardan çıktığını görürüz.
Trilyonlarca varil petrol var, çıkarta çıkarta bitiremiyoruz,
Gene trilyonlarca metreküp gaz var, bitmiyor, tükenmiyor,
Ölçülemeyecek kadar çok bol su var.
Bunları dikkate alırsak, dünyanın içi kaynayan bir kazan gibi kabul etmek lazım ve bunlar sıvı oldukları, akışkan oldukları için sürekli olarak hareket halindeler. Hareket halinde olmaları nedeniyle hareket esnasında geçtiği yerlerde bir boşluk oluşturuyor ve bu boşluklar muhtemelen depremi tetikleyen faktörler olabiliyor.

İsviçre’de neden deprem olmuyor? İsviçre dağlık olduğu için deprem olmadığı düşünülüyor. Gene dikkati çekiyorlar “bakın depremler genellikle ovalarda tahribat yapar, yüksek yerlerde tahribatını göremezsiniz, çünkü yerkürenin en zayıf noktasının ovalar olduğunu söylerler.”

Bunları okuduğum zaman aklıma şu geldi. Biliyorsunuz Konya ovasında obruklar oluşuyor, ovadaki bazı lokasyonlar birden çöküveriyor, demek ki aşağıda bir boşluk var, boşluğa doğru çökmeler oluyor.

Kütahya’da, bizim çocukluk yıllarımızda -çoğunuz hatırlarsınız- bütün yerleşim yerleri yüksek yerlerdeydi, taban yerlerde yani ovada yapılaşma yoktu, o tarihlerde büyüklerimiz de söylerlerdi, yerleşim yüksek yerlerde olacak, zemin yerlerde ziraaate ayrılacak derlerdi, demek ki. Ova yerler sadece ziraat için değil, aynı zamanda depremden korunmuş olmak için önemliydi.

Kütahya’ya baktığımızda, önemli ölçüde ovaya yayılmış durumda. Semt semt isimlerini söylemek istemiyorum, panik olmasın diye, gözünüzü o istikametlere çevirin göreceksiniz. Kütahya yerleşim alanlarının çok önemli bölümü ovada ve bazı yerlerde çok eski binalar var, buraları gördüğümde inanın ürküyorum.

Bizim insanlarımız öyle bir ortamda yaşamaya mahkûm olmamalılar, bunun için kentsel dönüşümün mutlaka desteklenmesi lazım. Kütahya Belediyesi’nin bu konuda çok kapsamlı çalışmalarının olduğunu biliyoruz. Belediyemizi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızı ve buradaki İl Müdürlüğümüzü desteklemek lazım, ama daha da önemlisi, insanlarımızın kentsel dönüşüme razı edilmesinin mutlaka sağlanması lazım.

Geçen toplantıda bir nebze bahsetmiştim, paran mı canın mı diye bir tabir vardır, şimdi Türkiye bu noktada.

Eğer biz bunu beceremezsek sıkıntı yaşarız, Kütahya’da yüksek kesimlerde bulunan evlerin, ovaya göre daha emniyetli olduğunu düşünmemiz lazım.

Gene bir şey anlatayım size,
daha önce de çok defalar söylemiştim, tekrar edeyim, yaklaşık 10, 15 yıl önce şöyle bir önerim olmuştu.
⁃ Kümaş’tan Yoncalı’ya doğru
⁃ ve Kümaş’tan 1.OSB önünden geçip Afyon yoluna doğru açılacak çevre yolu oluşturulsun,

⁃ Bu çevre yolunun Afyon istikametinde olan yerinde, küçük sanayi çarşısı, KOBİ OSB gibi sanayi kuruluşları yer alsın
⁃ Yoncalı istikametinde Yoncalı’ya kadar olan yaklaşık 15, 20 kilometre yol çevresi yerleşim olarak planlansın.
⁃ İstikamet 17 km. uzunluk 4 km. derinlik tahmin edersek yaklaşık 60/70 km2 alanın tahminen %70 %80 kadarı kamu arazisi, devletten sembolik bedelle belediye tarafından satın alınsın, şahıs arazileri ile birlikte imar uygulaması yapılsın, belediyemiz hem çok önemli bir hizmet yapmış olur, aynı zamanda çok uzun yıllar arsa satışlarından gelir temin eder.

O tarihlerde Vilayet, Belediye, Adliye, Emniyet Müdürlüğü, Kültür Sarayı binaları için yer lazımdı.

Bu bölge şehir plancıları tarafından planlansın,
En kıymetli bölümü resmi daireler kampüsü olsun.
Kampüs merkezinin tam karşısında devletin büyüklüğünü temsil edecek devasa bir hükümet binası,
Hükümet binasının bir yanında Belediye ve Kültür Sarayı
Diğer tarafında Adliye ve Emniyet Müdürlüğü,
Kampüsün merkezindeki devasa alan rekreasyon ve tören alanı olsun, bütün törenler etkinlikler o meydanda yapılsın.

Bir başka alan eğitim kampüsü olarak planlansın, taşımalı eğitime geçelim, eğitim kampüsünün merkezinde çocuklara öğle saatlerinde yemek verebileceğimiz bir imkân yaratılsın, çünkü bizim çocuklarımızın beslenme konusunda desteğe ihtiyacı var.

Bir başka alan sağlık kampüsü olsun, o tarihlerde Kütahya’nın hastanesi nereye yapılsın kavgaları vardı, burası sağlık kampüsü olsun,
Şurası ticaret merkezi,
Şurası yüksek yapılar,
burası tek katlı yapılar olarak planlanabilirdi.
Olabildiğince geniş bulvarlar, geniş sokaklar, geniş caddeler yapılsın, dolayısıyla yepyeni bir Kütahya olsun düşüncelerimiz maalesef olamadı. Belki bugün bu gündeme gelebilir.

O bölge ova değil dağ olduğu için, özellikle deprem anlamında yeni bir Kütahya için uygun bir alan olabilir. Mutlak surette bizim ovadan kurtulmamız lazım, deprem yönetmeliğine uygun binalar yapmamız lazımdır.

Deprem yönetmeliği yeniden değişecek, nasıl olacak, neler gelecek, bilemiyoruz, ama en önemlisi de bizim insanlarımızın sağlamlık konusunda kendilerini eğitmeleri lazım.

Meclis toplantımızda da söylemiştim, maalesef Türkiye’de fiyat endeksli düşünülüyor. Ancak, söz konusu canımız olduğunda, fiyat ve ucuzluk söz konusu olmamalıdır.

Özetlemek lazım gelirse, çevremizde kentsel dönüşümün gelişmesi konusunda hepimizin görevi var değerli arkadaşlar. Bu konuda dirençler oluyor, bu dirençlerin de kırılması için onlara her kişinin anlayacağı şekilde gerçekleri açıklamak, kentsel dönüşümün önemini inandırmak zorundayız.

Dünyada büyük depremlerin olduğunu okuyoruz, bu büyük depremlerde şehirlerin yok olduğunu da okuyoruz, okuduklarımızdan devasa bir çukur oluştuğunu, o devasa çukurun içerisinde kentlerin kaybolabildiğini de okuyoruz.
Allah korusun inşallah başımıza böyle şeyler gelmez.

İnşallah böyle sıkıntılı günler konuşulması yerine, ferah, güzel günleri konuşuruz, güzellikleri paylaşırız. Bu duygu ve düşüncelerle, hepinize en iyi dileklerimi sunuyorum, esen kalın.”

Gündemde yer alan konuların ve hitapların tamamlanmasıyla toplantı sona erdi.

Haber: KUTSO Basın