KUTSO (OSB)

Sayın Valimizin Odamız ve şahsım hakkındaki açıklamalarını okudum. Kurumlar arası çekişme olması açısından üzüldük.

 

Kısaca açıklama yapmak isterim.

Sayın Valimiz ile bir sorunumuz yok. Kendisini insan olarak mükemmel, ‘Devlet Adamı’ olarak kusursuz biliyoruz. Yöneticilik prensiplerini sorgulamak bizim hakkımız ve haddimiz olmadığı için yorum yapamayız.

Sayın Valimiz ile bir araya geldiğimizde ceketim düğmelenmiş olur. Oturmadan oturmayız, çayını içmeye başlamadan çayımızı içmeye başlamayız, aracına bindiğinde selam durarak yolcu ederiz. Bütün bunların şahidi bizzat Sayın Valimizdir.

Biz biliyoruz ki, devletin gücünden daha büyük güç yoktur, devlet adına bu gücü kullanan kişiden daha güçlü kişi yoktur.

Bu nedenle Sayın Valimizin gücünü biliyor ve kabul ediyoruz, bu güçlü makamdan da hiç bir zaman en ufak bir şahsi talebim olmamıştır, ancak şehrimiz adına taleplerimiz olmuştur. Zaten şehrimiz adına olacak taleplerimizi Valimizden değil de başka nereden talepte bulunabiliriz ki?

Bizim sorunumuz, temsil ettiğimiz özel sektörün talepleri doğrultusunda, yatırımcıların kendi kendilerini yönetmeleri anlamında OSB yönetimlerinde bulunmaktan ve OSB yönetmeliklerine uyulmasından ibarettir. OSB yönetimlerinde 10 kişi kamudan, 5 kişi Ticaret ve Sanayi Odasından olmak üzere, toplam 15 üye bulunduğundan, 10 kişi  kamu temsilcisi ne derse o olduğu için Ticaret ve Sanayi Odası temsilcileri dışarıda kalıyor. Yönetmeliklere uygun olmakla birlikte Ticaret ve Sanayi Odası temsilcilerinin dışarıda kalması ne kadar adaletlidir, tartışmak istemeyiz, ama yönetmeliklere ters düşen tercihlere de sessiz kalmadığımız için itiraz ettik ve itirazımız haklı bulunarak yanlış düzeltildi. Kütahya 1. OSB’de aynı yanlışların tekrarlanmayacağı umudumuzu muhafaza ediyoruz.

Çalışma kahvaltısına katılmamış olmamızı da açıklamak isterim. 

Sayın Valimizden, Belediye Başkanımızdan veya OSB yönetiminden, Odamızın çalışma kahvaltısına davetine dair  bir bilgi almadığımız için, davet edilmeyen yere gidilmemesi nezaketi nedeniyle gitmedik. 

Yatırımcı olarak şirketim davet edildi ve Sayın Genel Müdürümüz toplantıya katıldı.

Sayın Valimize akıl vermek haddimiz değildir, biz sadece dilekçe  vererek talepte bulunduk, talebimizin kabul veya reddinin kendi takdirlerinde olduğunu biliyoruz. Sayın Valimizin bahsettiği dilekçedeki imzaya gelince, ben şahsen, dilekçeye konu olan talebin bir ayağında şahsi talep sahibi olduğum için imzalamadım, yardımcı arkadaşım imzaladı. Ben imzalamış olsaydım, şahsi talebimi, odamı alet ederek gündeme getirmiş olurdum. İşte o zaman söylenecek çok şey olurdu. Talebimi de açıklayayım. 1. OSB’de iki büyük parselin biri ben olmak üzere 3 taliplisi vardı. Dilekçe verdik, ya bu arsaları ihale yoluyla tahsis edin, ya da Kobilere tahsis edilecek şekilde parçalayın, ben dahil büyük yatırımcılara 3. OSB’den arsa tahsisi yapın, böylece hem Kobilere yer açılsın, hem de 3. OSB hareket kazansın. Konu bundan ibarettir.

Her iki OSB müteşebbis heyetine, meclisimizde yapılan seçimler sonrasında isim verilmiştir. Kamu kurumu olduğumuz için, her şey açıktır.

15 kişilik müteşebbis heyette 10 kişi kamu temsilcisi olduğu için, alacakları kararlara uymak zorundayız, odamız temsilcilerine  yönetimde yer verilmemiş olmasını kalbimizde bir yara olarak muhafaza etmekten başka çaremiz olmadığını biliyoruz. Ancak, yapılacak seçimlerde yönetmeliklere uyulmasını arzu ediyoruz. OSB yönetmeliklerinde ticaret ve sanayi odaları olmazsa olmaz paydaş, Vilayet ve Belediye ise, talep etmeleri halinde paydaş olabilecekleri yazılıdır. Ancak, yönetimlerin nasıl oluşacağı yazılı olmadığı için, kamu temsilcilerinin takdirleri doğrultusunda yönetim kurulu seçilmiş, odamız temsilcilerine yer verilmemiştir. 

İstanbul Ticaret Odası Başkanı ile ilgili söylemlere gelince, kendisi hayatta, olumsuz bir şey söyleyip söylemediğim sorulabilir, ayrıca Kütahya’ya gelmesi konusunda ısrarcı olup olmadığım da sorulmalıdır. 

Benim veya şirketlerimin veya KUTSO yöneticilerinin,  OSB yönetimlerinde bulunma gibi talebimiz yok, bundan sonra da olması söz konusu değildir. 1. OSB yasası, 1973 yılında çıktı. Tesadüfen ben Odada göreve başladığım yıllarda, 1997 yılında ilk yatırım yapıldı. 2. OSB ise, arkadaşlarımın fedakârca çalışmaları sonucu, 17 ay gibi bir süre zarfında yatırımlara hazır hale getirildi. Talebim olsaydı, o tarihlerde yönetimlerde görev alırdım. Ben, yönetim felsefem olarak, bizzat katılmam konusunda yasal zorunluluk olmadığı takdirde katılmıyorum. Benim yerime arkadaşlarım katılıyor. Bunu da Kütahya’da beni tanıyan herkes bilir.

Gerek Sayın Valimizin ve gerekse Sayın Belediye Başkanımızın, OSB yönetimlerinin yatırımcılara devredilmesi konusunda değişik zamanlarda, değişik ortamlarda fikir beyan ettikleri hatırlanacaktır. Umarım bu takdirleri hayata geçirilir. Sayın Valimiz de koruyan, kollayan, yol gösteren, moral veren kişi  olarak hafızalarda yer almalıdır.

Saygılarımla. 

Nafi GÜRAL

Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası

Yönetim Kurulu Başkanı